Uğur Akkuş: Başarının en büyük sırrı hayal etmek ve inanmaktır.

Türkiye’nin ve dünyanın en prestijli haftalık dergilerinden olan Help Türkiye’nin bu haftaki kapağında iş inşanı Uğur Akkuş vardı. A&S Holding Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Akkuş pandemi döneminin başında kurduğu Global Mask markasıyla hem ülkemize hem yurtdışına maske ihracatı yapmaya devam iş insanı; Bir toplumun sanata, kadına, gençlere verdiği önem ve değerle kalkınacağına inanıyor. Uğur Akkuş’un röportajından bazı soru ve cevapları derledik.

Uğur Akkuş: Başarının en büyük sırrı hayal etmek ve inanmaktır.
Kategorilenmemiş
Yayın Tarihi : 27-08-2020 20:31
HELLO!: Pandemi sürecinin ilk günlerinde Global Mask markasını kurdunuz. Maske fabrikanız ile günde 7 milyona yakın maske üretiyor, bir yandan holdingdeki projelerinize devam ediyordunuz. İş yoğunluğunuz aynı şekilde sürüyor mu, yoksa biraz rahatladınız mı? Uğur Akkuş: Biz Türkiye’nin geleceğine yatırım yapan bir şirketiz. İş yoğunluğumuz her zaman var. Hatta artarak devam ediyor, hiç eksilmedi. Dijitalleşme ile beraber 7/24 iş yapar olduk. Artık masa başına geçip dosyalarla, evraklarla ilgilenmek, güne üç tane toplantı sıkıştırmak için trafiği hesaplama dönemi bitti. Artık tamamen dijital ortamda ilerliyoruz. Toplantılarımızı Zoom, Skype ya da FaceTime üzerinden gerçekleştiriyoruz. İş yapmak artık bir ofise ya da mekana bağlı değil. Her yerde, her zaman online’sanız çalışıp iş yapabilirsiniz demek. Bu durum olunca işlerimiz de aynı oranda arttı ve daha yoğun bir hal aldı. HELLO!: Yeni dünya düzeninde iş planlarınızda, iş yapış şeklinizde ne gibi değişiklikler oldu? U. Akkuş: Yeni dünya düzeninde iş yapış şeklimiz ‘ayak uydurma’ üzerine oldu diyebilirim. Artık büyük balık küçük balığı yutmuyor, hızlı balık yavaş balığı yutuyor. Hız çok önemli. Karar verme mekanizmanızın çok hızlı olması gerek. Bir sonraki hamleyi iyi düşünmeniz ve buna göre oyunu oynamanız lazım. Bankalar, para bile artık dijitalleşti. Dijital platformları en iyi ve etkili kullanan holdingler, patronlar ve şirketlerin bir sıfır önde başladığını düşünüyorum. Dünyanın değiştiği bir döneme şahitlik ediyoruz. Bu değişime ne kadar kolay adapte olur, iyi şekilde bunu kullanırsak o kadar şanslıyız. Biz de buna göre değişiklik yaptık ve yapacağız. gündüz üretiyoruz. HELLO!: Yardımlaşmak böyle zor bir dönemde çok daha değerli. Siz de yardımsever bir insansınız. Çalışma odanız da plaketlerle dolu. Başkalarına destek olmak size nasıl hissettiriyor? U. Akkuş: Bizim geldiğimiz kültür Anadolu kültürü. Türkiye’nin ve Anadolu’nun yardımlaşma üzerine kurulu bir sosyal yapısı var. Geçmişe bakarsanız, birçok işadamının, önde gelen kişilerin vakıflar aracılığı ile birçok insana ulaştığını görürsünüz. Türk’ün yapısında yardımseverlik olduğuna inanıyorum. Ben sosyal sorumluluk projelerine destek veren biriyim. Bu ,beni çok mutlu ediyor. Özellikle gençlerin, çocukların ve kadınların olduğu sosyal sorumluluk projeleri, kalkındırma projeleri benim için çok önemli. Bir toplumun yükselebilmesi ve değerli olabilmesi için kadınlar ve çocuklara verilen değer çok önemlidir. Herkesin kişisel tercihi ama bence kadın, anne demek. Çocuk yetiştiren demek. Çocuklar da geleceğimiz olduğu için, kadının kalkınmasını sağlayan projelere destek olmayı seviyorum. Sanata, spora, müziğe, eğitime ve teknolojiye verilen destek bence bir ülkenin daha da değerli olması için çok gerekli. Son dönemde İstanbul Üniversitesi’nin kütüphanelerinin dijitalleşmesine destek yaptık. Kadın Girişimciler Derneği’ne destek olduk. Kadınlar ve gençler, dediğim gibi bu konudaki hassas noktam. Hedefimde de bu var zaman yerli ve milli üretime dikkat çekiyorsunuz. HELLO!: Türkiye’den bahsederken hep yerli ve milli üretime dikkat çekiyorsunuz. Bu konu hakkında neler söylemek istersiniz? U. Akkuş: Türkiye, bölgenin süper gücü. Bunu önce kendimizin kabul etmesi gerek. Bölge dediğimiz nedir? Afrika, Arabistan, Kafkasya, Balkanlar... Bu bölgede 1.7 milyar nüfus var. Bu nüfusun 1.5 milyarı zaten Müslüman. 1.7 milyar nüfusa ulaşımınız dört saatin altında. Türkiye’nin 80 milyon nüfusu var. Yüzde 35’i genç, eğitimli, girişimci ruhuna sahip ve tarihimiz çok derin. Bu bölgeye kültür, sanat, medeniyet getirmiş topraklarda, toplumda yaşıyoruz. Onun için Türkiye, Müslüman nüfusun temsilcisidir. Dünya barışını da sağlayacak olan en büyük ülkelerden biri olarak görüyorum. Türkiye, bundan yüzyıl önce Mustafa Kemal Atatürk sayesinde demokrasiyi kabul etti, kadına seçme ve seçilme hakkı verdi. Çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmış birçok Avrupa ülkesinden önce reformlar yapıldı. Biz bunu algılayıp kendi gücümüzün, potansiyelimizin farkında olmalıyız. Bölge ülkelerine neler verebiliriz, neler ihraç edebiliriz buna bakmamız lazım. Afrika olsun, Balkanlar olsun, diğer bölge ülkeleri olsun... Bir sürü şey ihraç edebilecek konumdayız. Gelecek jenerasyon ço- cuklarımız, alfa kuşağı. Onların ailt olduğu bir ülke yok, tek dili yok, ulusu, medeniyeti yok. 15 sene sonra ekonomiyi, dünyayı bu kuşak yönetecek. Onlara bu konuda neler bırakabiliriz. Bunu düşünmeli ve ona göre yatırımlarımızı yapmalıyız. HELLO!: Bu yoğun temponun içinde kendinize ve ailenize nasıl zaman ayırıyorsunuz? U. Akkuş: Şu an Marmaris’teyim, ailemle birlikte. Teknede zaman geçirmeyi seviyorum. Çocuklarla güzel zaman geçiriyoruz. Kendim ve ailem her zaman birinci sırada. Önceliğim onlar. Çünkü ben mutluysam, ailem mutluysa, holdingim de var olabilir. Hafta sonu holdingde çalışmak yasak. Fabrikada da pazar günleri tatiliz. Herkesin ailesiyle zaman geçirmesini istiyorum. Aileye çok önem veriyorum. Ben de hafta sonlarımı ailemle geçiriyorum. Hafta içi de işlerimiz dijitalleştiği için onlara rahatça zaman ayırabiliyorum. Seyahat etmeyi çok severim. Eşim ve çocuklarla beraber seyahat etmek beni mutlu ediyor. HELLO!: Aşkı nasıl ifade edersiniz? U. Akkuş: Aşk yaratım demek. Çünkü Yaradan zaten aşkla yarattı her şeyi. Aşk Yaradan’ın ismidir. Aşk olmasa yeryüzü olmazdı, biz Allah’ın aşkının parçalarıyız. HELLO!: Başarının sırrının ne olduğunu düşünüyorsunuz? U. Akkuş: Başarının en büyük sırrı hayal ve inanmaktır. Bir şeyi hayal edersiniz ve ona inanırsınız. Olması için çalışırsınız. Temeli hayalle oluşur, sonra inanç katarsı- nız ve çalışırsınız, olur. Zaten İslam inancında da Yaradan insana vermeyeceği şeyi hayal ettirmez ve istetmez. Bir şeyi istiyorsanız, hayal edin, inanın ve çalışın. HELLO!: Türk İslam eserlerine karşı bir ilginiz var. Koleksiyonunuzdan bahseder misiniz? U. Akkuş: Sanat eserlerine ilgim çocukluktan beri var. Bu tür eserlere baktığım zaman o emeği görmek beni çok şaşırtıyor ve araştırıyordum. Türk İslam eserleri koleksiyonum var. Kendime bir misyon edindim. Kalbimden gelerek yapıyorum bunu. Dünyanın neresinde varsa; bununla ilgili çalışma yapıp, gidip görüyorum ve imkanım yettiğince de toplamaya devam edeceğim. Gelecekte bir sergi ya da müze açarak bu koleksiyonu insanlığa ve çocuklarıma armağan etmek istiyorum. Sanat den- diğinde sadece Türk İslam eserlerine değil, modern sanata ve sanatın diğer dallarına da ilgiliyim. Şuna inanıyorum, yaratıcı zaten en büyük sanatıyla insanı, yeryüzünü ve kainatı yaratmış. Bizler de onun yeryüzündeki tecellisi olduğumuz için yaratarak var oluyoruz. Kimisi müzik yapıyor, Yaradan’ın sesi oluyor; kimisi hat yapıyor, Yaradan’ın kalemi oluyor; kimi çok özel bir yemek yapıyor Yaradan’ın tadı oluyor. Bu felsefeden yaklaştığım için sanat benim ufkumu açıyor. Yaradan’a hayranlığımı artırıyor. Bir toplumu, medeniyeti ayakta tutan en önemli şey sanattır. Sanata öncelik verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Sanat ülkeyi yükseltir, bir yere getirir.