

"TATLI ZORLUK"
"Dil ve oyunculuk eğitimi alacağım hem de Buğra'nın yanında bulunacağım. Benim için büyük bir plan. Bambaşka bir hayata, hiç bilmediğim bir dünyaya adım atacağım. Bu değişikliği çocukluğumdan beri istiyordum. Hayalimde hep yurt dışında eğitim almak, orada bulunmak vardı. Biraz da Buğra'nın sayesinde hızlandı. İnşallah ikimiz için de çok hayırlı olur. 'Uzaktan ilişki sürdürmek zor' derlerdi. İlk defa yaşadım bunu. İki aydır görmüyorum. Özlem de var işin içinde. Sonuçta aradaki bağ çok önemli. Aşktan ziyade sevgi bizi bağlıyor. Zorlanıyoruz ama tatlı zorluk diyebilirim."
Ceyda Ateş, rol aldığı son dizideki Osmanlı döneminin atmosferini, giyim tarzını, insanların birbirine hitap şeklinden etkilendiğini o dönemin zorluklarını gerçek hayatta yaşamayı arzu ettiğini ifade ederken, şunları söyledi:
"ÇARŞAF ÇOK RAHATMIŞ"
"O dönemde giyilenler ile günlük yaşamımızda ve o giydiğimiz kıyafetler çok farklı. Diziye 'Evet' dediğimde kıyafetlerden yana yüzüm güldü. İnce, düz kumaşlardan elbiseler yaptılar. Burada giydiğim hoşuma giden birkaç kıyafet ve takıları aldım. Bu dizide ilk kez çarşaf giydim. Çok zor olduğunu düşünür, 'Sıcakta bunu nasıl giyiyorlar?' derdim. Çok rahatmış. Normal kıyafetimi giyip üzerime geçirdiğimde rahat ettim. Kolumuzdaki dövmelerimizi fondötenle kapatıyoruz."
DHA