Çocukluk çağı obezitesine dikkat!

Doç. Dr. Fatih Çiftçi, çocukluk çağı obezitesinin körlüğe neden olabileceğini açıkladı.

Çocukluk çağı obezitesine dikkat!
Kategorilenmemiş
Yayın Tarihi : 17-02-2020 10:13
Obezitenin göz sağlığını kötü yönde etkilediğini belirten Çiftçi, "Yaş fark etmeksizin obezite genel vücut sağlığı kadar göz sağlığını da bozar. Çünkü obezite çocukluk yaşlarında başladığında, aşırı kiloyla geçirilen her an hayatınızın geneline yayıldığı için tehlike daha ciddileşir. Günümüz dünyasında aşırı kilolu birey sayısı 2,1 milyar iken obez birey sayısı 700 milyon kişidir. Bu rakamlar insan sağlığını obezitenin ne kadar tehdit ettiğini göstermektedir" dedi. Obezite olan bireyin vücudundan atması gereken zararlı toksinleri atamayıp göz, beyin, böbrek, kalp ve damar hasarına yol açtığını belirten Çiftçi, "Normalde dokuların kendini onarma özelliği vardır fakat vücuttaki biriken toksin arttıkça bu yenileme kabiliyeti de azalır. Bu durumda yaşla ilişkili olan sarı nokta hastalığıyla ortaya çıkar. Kilo fazlalığıyla birlikte damar hastalıkları, kolesterol fazlalığı, vücutta artmış yağ oranı ve artmış lipid düzeyi görülür. Bu süreçte sarı nokta hastalığını uyarır ve hastalığın oluşmasını tetikler ve agresif tip hastalığın gelişimine neden olabilir. Bireyde ne kadar fazla kilo varsa, sarı nokta hastalığı oluşum riski de o denli yükselir. Bu söylem her fazla kilolu kişinin sarı nokta hastası olacağı anlamına gelmez. Altta yatan genetik hastalık varsa sarı nokta hastalığı için kilosu olan ya da olmayanlarda fark görülür" dedi. Çiftçi, "Sarı nokta hastalığı körlük yapmasa da merkezi ve fonksiyonel görmeyi o kadar tahrip eder ki birey, karşıdaki insanın yüzünü görmez, eline aldığı kağıttaki yazıyı okuyamaz, parayı seçemez. Özetle günlük hayattaki pek çok faaliyeti yerine getiremez ve başkasının yardımına ihtiyaç duyar. Körlük ışığın bütünüyle yokluğudur. Sarı nokta hastalığı olanlar da ışık bütünüyle kaybolmaz, günlük hayatta birilerine ihtiyaç duyar. Sarı nokta hastalığı durdurulabilir. Esas olan hiç başlamamasının teminidir. İnsan, kilo alımı, sigara ve güneş gibi bu genleri uyaran etmenlerden korunarak hastalığın üstesinden gelebilir" dedi. Çiftçi, gözün çok hassas olduğunu belirtip "Göz damarları beyin ve kalpte olduğu gibi çok ince yapıdadır. Damar problemlerine yol açan risk faktörleri, genetik, kilo, sigara ve strestir. Bireyde yatkınlığa ilaveten bir de kilo varsa, ilk sıkıntı görülecek yerlerden birisi göz organıdır. Bundan dolayı kilolu insanlarda, görme kayıpları, damar tıkanıklıkları ve göz kanamaları görülür. Bu durum dile getirildiğinde insanlar kilosu olmayan pek çok insanın da bu problemlerle karşılaştığını savunur. Burada söz konusu olan risklerdir. Aynı ortamda yaşayan, aynı genetikte, aynı stres faktörlü iki insan ele aldığımızda, normal düzeylerin üzerinde kilolu olanda damar tıkanıklığı görülme riski daha yüksektir" dedi.