Toplumu glokom hastalığı ve sonuçları hakkında bilinçlendirmeyi kendine misyon edinen Türk Oftalmoloji Derneği, Novartis işbirliğinde, ünlü yönetmen ve fotoğrafçı Nihat Odabaşı ile bir farkındalık kampanyasına imza attı. Meslek yaşamını görme yetisiyle sürdüren ve başarılarını bu doğrultuda geliştiren bir isim olarak bu farkındalık çalışmasında yer alan Nihat Odabaşı, kendine has anlatım diliyle hazırladığı “Gözünün Gördüğünü Koru” videosu ile tedavi edilmezse körlükle sonuçlanan glokomda erken tanının önemine dikkat çekiyor.Odabaşı projede yer alma nedenini açıklarken; “Türk Oftalmoloji Derneği bana bu proje ile geldiğinde görme duyumu kaybedebileceğim fikri üzerinde ilk kez düşündüm, benim gibi birisi için korkunç bir histi ve çok etkilendim. İşte bu yüzden bu projede yer aldım” dedi.
Nihat Odabaşı, kendi gözünden hayatın her anından renkli ve çarpıcı görüntüleri yansıtırken görmenin insan için ne kadar değerli bir duyu olduğunu anlattığı videoyu şu sözlerle özetledi; “Hayatım boyunca gördüklerimi yansıtmaya çalıştım, kendimi gördüklerimle ifade ettim. Bu noktada bu çalışma benim için çok kıymetli. Kaybedince değerini anladığımız birçok şey var. Umarım bu video sayesinde kalıcı görme kaybına neden olabilen glokomun öneminin anlatılmasına destek olabilmişimdir. Siz siz olun, glokomun sinsiliğine aldanmayın. Yılda bir kez göz muayenenizi mutlaka yaptırın. Gözünüzün gördüğünü koruyun.”
Nihat Odabaşı / Gözünün Gördüğünü Koru
Video yüklenemedi...
Glokom hakkında
Halk arasında “göz tansiyonu” olarak bilinen glokom, sinsice ilerleyen ve zamanında önlem alınmazsa körlükle sonuçlanabilen bir hastalık. Glokomda görme kaybı çevreden başlayıp merkeze doğru yavaş yavaş ilerlediği için insanlar farkına varamadan görme yetilerinin önemli bir kısmını kaybedebiliyorlar. Etkin tedavi ile ancak mevcut görme seviyesinin korunabildiği glokomda erken tanı bu nedenle çok kritik. Türkiye’de toplam glokom hastası sayısının 1 milyon ancak tanı alan hasta sayısının sadece 300 bin civarında olduğu tahmin ediliyor. Bu nedenle de glokom hastalığıyla ilgili toplumsal farkındalığın gerekliliğine dikkat çekiyor.
