

Avrupa, Asya, Afrika ve Orta Doğu’ya açılan kapı olması nedeniyle çok zengin bir lezzet kültürünü içinde barındıran İstanbul; Budapeşte’den Bağdat’a, Tunus’tan Tiflis’e kadar uzanan bir coğrafyanın kalbinde, 500 yıl boyunca Osmanlı’ya başkentlik yapmıştır. Bu nedenle, çok geniş bir yelpazeye yayılan egzotik bileşenlerle sultanın ordusuna yemekler hazırlayan ustaların, Doğu ve Batı sentezinde geliştirdikleri mutfak gelenekleri aynı potada erimiş ve bu lezzet serüveninin sonucunda, Topkapı Sarayı’nın masalımsı mutfağı hayat bulmuştur.

Günümüzde, yemeğe duyduğumuz aşk ve tutku halen devam etmekte... Sofistike ancak sade Topaz menüsünü, Osmanlı ve Akdeniz mutfaklarının modern yorumuyla şekillendiriyorlar. Kuzu eti ve balık, mutfak maceralarının olmazsa olmazı. Bu ikiliye bol miktarda sebze ve her tabağa renk katan enfes tatlılar eşlik ediyor.