
Engin Cezzar 2 kez evlenip boşandığı Gülriz Sururi ile olan aşkını anlattı. Engin Cezzar 'Eskiden benim için gümüş köstek takardı/hafif şehla bakardı/yaktı mı kalpten yakardı' derlerdi. Gençken çok hayranım vardı. Ama ben bir tek Gülriz'e aşık oldum. Onu ilk Beyoğlu'nda gördüm. Kocaman gözleri, incecik beli, dünya güzeli bacakları ile eşek arısına benziyordu. Hala da onu 'eşek arım' diye severim. Biz tahinle pekmez, saleple tarçın gibiyiz.
NAZ ELMAS
Özcan Deniz ile çevirdiği 'Haziran Geccesi' yüzünden biraz değişti. O zaman öğrenciydi, öyle bir şöhret oldu ki, daha alt yapısını doldurmadan yıldız haline geldi. Sanatsal bir geçmişi, hayat felsefesi de yoktu. Hızlı çıktı ve hızlı indi. Keşke şöhret onu sonra bulabilseydi ve Naz onu kaldırabilseydi, kaldıramadı.
ÖZGÜ NAMAL
İnce ve narin vücuduna hiç yakışmayan bir ses tonu vardır. Gecceden kalma assolistler gibi kısık konuşur. Star olacağını hiç tahmin etmezdim. O ışığı onda görmemiştim. Beni şaşırttı.
ÖZGE ÖZBERK
O gözlerine vuruldum. Hala da Özge'nin gözlerinin içine bakmayı çok severim. Gözleriyle oynar o. Öyle bakar ki bir adamı bayıltabilir.
TÜLİN ÖZEN
Gözleri Atatürk gibi derin ve deli bakar. Beni derinden etkiler. Tülin'in tiyatro dışında bir şey yapamaz diye düşündüm. Ama Altın Portakal'ı aldı. Beni acayip şaşırttı. Bunların arasında gerçek star o olacak.
ŞEVKET ÇORUH
Bana geldiğinde artık ünlüydü. Öğrettiklerimizi biraz küçümserdi. 'Ben zaten oldum, bunları öğrenmeme gerek yok' diye bir tavrı vardı. Pek öğretmen-öğrenci ilişkimiz olamadı.