
BANA GÜVENDİ
* 'Çılgın Yenge'de canlandırdığınız erkek karakteri Zeynel Abidin çok konuşuluyor. Niye o karakteri bir erkeğin oynaması tercih edilmedi?
Burada aslında Abdullah Hoca'nın (Şahin) bana güveni devreye giriyor. Çünkü provalar sırasında da birçok oyuncu arkadaşım gidip, 'Ne yapıyorsun, böyle bir rolde kadın oynatılır mı?' demiş kendisine... Kısa bir rol olsa bu, herkes oynayabilir. Ama baştan sona iki saat boyunca sesinden, vücut dilinden bir şey kaybetmeden bir kadının erkeği oynayabilmesi zordur gerçekten. Ama bu rol benim için büyük bir şans oldu.
* Paniklemediniz mi?
Açıkçası panikledim. Provalarda çok gel-gitler yaşadım; 'olacak mı, olmayacak mı, acaba oynamasam mı?' diye... Ama seyircilerden aldığım tepkiyle başardığımı gördüm.
* Oyun boyunca erkek sesini korumayı nasıl başarıyorsunuz? Oyunun sonunda sesiniz ne hale geliyor?
Sesime bir şey olmuyor, oyunun sonunda normal sesime dönebiliyorum. Ama ben rol yaparken gerçekten yüreğimi koyuyorum. O anda sahne üstünde benim için o rolden başka hiçbir şey yok, o andan itibaren her şey geçersiz. O yüzden sanırım o sesten, duruştan bir şey kaybetmiyorum.
* Zeynel Abidin kılığına girmek ne kadar sürüyor?
Makyajıyla, kostümüyle yarım saat kadar. Makyaj için bildiğiniz şarap mantarını yakıyorum, yüzüm yanmasın diye biraz soğumasını bekledikten sonra mantarla sakal, bıyık yapıyorum, kaşlarımı boyuyorum. Sonra peruğumu, şapkamı ve şişe dibi gözlüklerimi takıyorum. Aslında o gözlükle oynamak bir ölüm. Zaten gözlerim bozuk, onları taktığım zaman dünyayla bütün ilişiğim kesiliyor. Etrafı görmüyorum. Arkadaşlarım ışık söndüğü zaman beni tutuyorlar.
* Erkek olmak değil de gözlük zorluyor sizi galiba...
Erkek olmak zorlamıyor, çünkü dediğim gibi o kıyafeti giydiğim, o makyajı yaptığım an Zeynel Abidin oluyorum. Hatta oyun aralarında kuliste yürürken 'Sahneden çıktın, hâlâ Zeynel Abidin'sin' diyorlar. Ben de, 'Artık girdim, oyunun sonuna kadar çıkamam, kusura bakmayın' diyorum.
İYİ BİR ÖĞRENCİYİM
* Oyunculuk eğitimi aldınız mı, yoksa alaylı mısınız...
Alaylıyım. Ama Abdullah Şahin Halk Tiyatrosu benim için konservatuvar oldu diyebilirim. 17 yaşında Abdullah Şahin'le tanıştım. İyi bir öğrenciydim ki verdiklerini aldım.
* Sahnede güçlü bir tekniğiniz var. Eğitim almadan bunu başarmak zor değil mi?
Eğitim tabii ki çok önemli ama ille de eğitim şart değil. Yeteneğin tamamen içten geldiğine inanıyorum. Eğitimli olmak bir artıdır, bunu kesinlikle kabul ediyorum ama eğitimli olmayan da ne cevherler var! Zaten Abdullah Hoca'nın öğrencisi olarak aslında ben de eğitim aldım sayılır.